Konrad ya da Konserve Kutusundan Çıkan Çocuk

     

“Yemekten önce şeker ister misin? ” sorusuna “Hayır.” diyen,asla küfür etmeyen,yemek masasına ne konduysa bitirmesi gerektiğini düşünen,terbiyeli,temiz,nazik bir çocuğunuz olsun ister miydiniz?Kim istemez ki.Hepimiz böyle ideal çocuklar eğitmek(!) isteriz değil mi?Peki biz…Bizler nasıl ebeveynleriz.Mükemmel bir çocuk isterken hiç dönüp baktık mı kendimize…İşte Christine Nöstlinger aynayı bize tutuyor bu defa.Anti terbiyeci bir yaklaşımla safını çocuklardan yana tutup geleneksel aile yapısını ve okul kurumunu eğlenceli bir üslupla eleştirir.
    “Konrad ya da Konserve Kutusundan Çıkan Çocuk” kitabı, siparişle postacının getirdiği konserve kutusundan çıkan çocuk ve Bayan Bartolotti arasındaki ilişkiyi konu alan esprili bir kitap.Konrad tam da istediğimiz gibi dört dörtlük mükemmel bir çocuk ama Bayan Bartolotti de bir o kadar pasaklı, duyarsız, kötü beslenen ,alışılmış kalıplara uymayan bir anne…İkisi arasında güzel bir bağ kurulur hatta Konrad’ın bir de sıradan(!) bir arkadaşı olur.Ama okulda işler pek iç açıcı değildir.Çünkü Konrad parmakla gösterilen mükemmel bir örnek çocuktur ve bilirsiniz ki böyle çocuklar okulda pek de sevilmez.Hem okula hem annesine uyum sağlamaya çalışan Konrad’ın başı yanlış adrese göderildiğini öğrenmesiyle derde girer.Bayan Bartolotti böyle bir çocuğu asla kaybetmek istememektedir ve süper bir plan hazırlar…
       Kitabı okurken Bartolotti’nin ağzından çıkan her sözcük beni silkeledi.Onun herkese benzemeyen “kafası” bizlerin nasıl tektipleştirildiğini gözler önüne serer nitelikte…
      Kitapta “konserve kutusu” metafor olarak kullanılmış bence.Çünkü konserve kutusundan aldığımız her hazır gıda muntazam bir düzene ve biçime sahip.Tıpkı “Konrad” gibi…Tıpkı yetiştirmek istediğimiz çocuklarımız gibi(!)…

Nimet KAPLAN

Türkçe Öğretmeni

Similar Posts

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *